Renault Clio R.S. 200 EDC
Renault, spor otomobil departmanına sahip olan ve işini gerçekten iyi yapan kişilerle çalışan bir marka. Efsanevi hothatch otomobili Clio’yu yeniledi ve şimdi 4. jenerasyonuyla karşımızda. Beraberinde de onlarca soru işareti getirdi.
Pistlerde atılan binlerce tur, motor sporlarındaki inanılmaz AR-GE çalışmaları ve Formula 1’deki tarifsiz deneyimler… Hepsi de Renault’nun neden bir Spor Otomobil Departmanı’na sahip olması gerektiğini açıklıyor. Kusursuz kontrol, kusursuz zevk ve saf performans Renault-Sport kelimelerinin daha detaylı anlatımı olabilir. Bu duyguyu ancak RS otomobillerine sahip kişiler anlayacaktır çünkü otomobilleriyle piste çıktıklarında zihinlerinde hangi viraja, hangi çizgide gideceklerini düşünerek bir yarışı tamamlayabiliyorlar. Retinanıza yansıyan her apeksi size bir co-pilot okumaz ancak ufak direksiyon tepkileriyle RS’in her daim beyninizden geçen hamleyi yapmaya meyilli olduğunu görürsünüz. Bu, çok keskin direksiyon tepkisi ve yere çok iyi şekilde tutunan otomobil anlamına geliyor. Başarı asla tesadüf değildir, bunu dilerseniz motor sporlarında kaybedenlere sizler de sorabilirsiniz. İşte bu yüzden Renault, rekor denemeleriyle sürekli karşımıza çıkıyor. Geçmişte Megane RS Trophy, Nurburgring Pisti’nde bir hothatch otomobilin imza atabileceği en iyi zamanı kaydetmişti. Bu bile otomobilin şasi ve süspansiyon haricinde ileri seviyede komplike bir otomobil olduğunu gösteriyor. Yani her şey yol tutuş değil, hızlı ve çok daha hızlı olmalısınız ve aracı bir o kadar da hızlı durdurabilmelisiniz. Anlaşılan o ki, Renault-Sport departmanı, teknolojinin geldiği noktada ince bir çizgi üzerinde gidip geliyor. 4. nesil Clio R.S., önceki jenerasyonlarındaki gibi 2.0 lt hacmiyle satışa sunulmayacak. O artık 1.6 lt turbo beslemeli bir araç olacak ve sadece EDC otomatik şanzıman tercihiyle sunulacak. Şu an renkli çamaşırlarınızı beyazlarla yıkayan anneanneniz kadar üzgün olduğunuzu tahmin edebiliyorum. Downsizing motorların rehavetine kapılan Renault’ya göre R.S. modelleri için bu şekilde farklı segmentlerden de müşteri çekilebilir. Düşük tüketime sahip bir araç sizce ne kadar sportif olabilir? Belki güç olarak değil ama zevk anlamında fazlasıyla etkileyici. Söz konusu 0-100 km/s hızlanmasını 6.7 saniyede tamamlarken 100 km’deki ortalama yakıt tüketimi de 6.3 lt olarak belirtiliyor. Üstelik bu otomobil sadece EDC otomatik şanzımanla sunuluyor. Turbo ve 200 bg güç üretebilen bir otomobil için iddialı rakam ancak damarlarındaki kanın tazeliğini anlamak için onu zorlamalıyız. Bu yüzden 14 Şubat tarihinde kız arkadaşımın yanında değil, Gaudix Yarış Pisti’ndeyim.
Önümüzde duran Renault Megane RS güvenlik aracının tavanındaki sinyal lambalarını çalıştırıp piste çıkmasını bekliyorum. İlk tur pisti tanımak için atılıyor ve tekrar başlangıç noktasına dönüyorum. Yan koltuğumda benimle pistte tur atmadan önce bilmeniz gereken birkaç yeni özellik var. Renault Clio R.S. 200 EDC’nin ana ünitesinde “dahice” olarak tanımlayabileceğim eklentiler mevcut. Buna göre bir USB ile yeni RS 2.0 Monitör’e bağlantı kurup G-Diyagramı, fazla torktan dolayı oluşan tekerlek patinajı , anlık kullanılan tork, anlık kullanılan beygir gücü, su sıcaklığı, hava emiş ısısı, turbo basıncı, gaz valfleri, fren baskısı, direksiyon rotasyonu, motor hızı, şanzıman yağ sıcaklığı, EDC şanzımanın sıcaklığı, 50km/s ve 100 km/s hızlanma değerleri, 400 m ve 1000 m sürelerinin kaydı gibi bir çok veri bu monitörden gözlemlenebiliyor. Aynı zamanda USB’ye kayıt edilen değerleri daha sonra bilgisayarınızda görebiliyorsunuz. Buna göre pistte attığınız turdan, hangi viraja kaçıncı viteste girdiğinize kadar, o anki direksiyon hamlelerinizden, hissettiğiniz G kuvvetine ve aracın tekerleklerine binen tork yüküne kadar detaylı olarak gözlemleyebiliyorsunuz. Bu heyecan verici. Üstelik 1 saatlik pist sürüşü USB aygıtı içinde ortalama olarak 3 mgb’lık bir yer kaplıyor. RS Monitor 2.0 bir nevi spor otomobil kullananların tercih ettiği Drift Box ya da Performance Box mantığını kapsıyor. Elbette daha fazla özellikle… Hadi bu sistemi canlı canlı deneyelim.
El freninin hemen ilerisindeki “R.S. Drive” butonuna basıyorum. Bu sayede 3 farklı sürüş dinamiğine sahip olabiliyorsunuz. Bir nevi otomobilin karakteri değişiyor. Normal, Sport ve Race modları var ve otomobilin kişiliği en azından Normal-Race arasında inanılmaz farklılık gösteriyor. Gaz tepkisi, egzoz sesi, ESC ve ASR’nın anlık tavırları, tork, vites geçiş süreleri, pedalların tepkileri, direksiyonun tepkileri… Kısacası bir çok şey değişiyor. Uzun yolda kullanırken Normal modda sıradan bir Clio kullanıyormuş gibi hissedip, pistte de Race ile virajları yutabiliyorsunuz.
Bu butondan Race’i seçip aracın bir diğer yeniliği Launch Control’u kullanmaya hazırlanıyorum. Bunun için direksiyon arkasındaki vites kulakçıklarına ihtiyacım var. Dizaynı aynı Formula 1 araçlarındaki gibi. Sofistik bir görünümü var ve saçma sapan zamanlarda eliniz çarpmıyor. Race modunda tüm vites geçişleri bize bırakılıyor. Her iki kulakçığı da kendime doğru çekip 2 saniye bekleyince kadranda beliren yeşil zeminli Renault-Sport yazısı turuncu oluyor. Bu aşamadan sonra gaz pedalını kökleyip ayağımı frenden çekiyorum ve araç minimum patinajla maksimum ivmelenmeyi sağlıyor. 240 Nm’lik tork, ilk ivmelenmede zayıf kalsa da özellikle ikinci vitese geçince boyun kaslarımı kemirmeye başlıyor. Yeni Clio R.S.’in 2.0 lt’den 1.6 lt hacme geçmesini anlayışla karşılıyorum. Bu hem düşük yakıt tüketimi hem de daha az salınıma sahip olmasına yardımcı oluyor. Ancak bu bir R.S. ve ilk ivmelenmede daha fazla tork beklerdim. Neyse ki turun ilk virajında araç beni kendime getiriyor. Bu araç 2. vitesten sonra Megane R.S. gibi ses çıkarıyor ve ivmelenmesi de en iyi 2. 3. ve 4. viteste gerçekleşiyor. Şanzımanın yapabildiklerini de görmek için Race modundan Sport moduna geçiyorum. Artık tüm vites geçişleri EDC’ye ait. Apekslerde üstün bir şasi başarısı var ve süspansiyonun yapabildikleri fizik kurallarını zorluyor. Bu yüzden şanzımanın da kafamdaki soru işaretlerini kaldırması gerekiyor. Porsche, BMW ya da Mercedes spor otomobillerinde otomatik şanzımanı sunarken bir hothatch neden sunmasın? EDC, viraj öncesi vites küçültüp virajın bitiminde de vitesi büyütüyor. 2000 d/dak’ya gelince hızlı şekilde alt vitese geçip güç kaybedilmemesini sağlıyor. Olması gereken zamanda devreye giriyor ve gaz pedalının tepkilerine çok çabuk tepki gösteriyor. Bir düzlükte aracın limitlerini zorlarken gözüm kadrana takılıyor. Sert bir sağ viraj öncesi 174 km/s hızla gidiyorum. Fren mesafesini test etmek için çok ciddi bir hız. Frene var gücümle basıyorum ve arkası kaymaya başlıyor. Clio R.S. 200 EDC’nin ön süspansiyonunda Pseudo Mc Pherson mimarisi yer alıyor. Fren donanımında ise Laguna V6’nın 320 mm’lik diskleri kullanılıyor. Asıl keyif unsurunu sağlayan nokta ise arka takımda. Denge çıbuğu sertliği çok iyi tasarlanmış. Clio III R.S.’e göre sertliği %10 ve Yeni Clio’ya göre %60 oranında arttırılmış. Aynı zamanda 260 mm’lik arka fren diskleri de bu bölümde görev alıyor. Bu detayların ne işe yaradığını o an anlayabiliyorum. Arkası kayıyor, kayıyor ve daha fazla kayıyor. Sanki hiç durmayacakmış gibi. Hayır tehlikeli değil, kontrollü kayıyor. Bir saniye bile korkmuyorum, yüksek hızda inanılmaz bir kontrol imkanı var. Ancak viraj çıkışı yokuş yukarı geldiğinde 2.0 lt’nin hacmini özlüyorum. Bu araca zevk entegre edilmiş, hız değil. Bu yüzden onu 3 farklı karakterde kullanım imkanı tanınmış. Artık daha da yol versiyonu gibi. Uzun yolda size hizmet edecekmiş gibi…
Saçma sapan bir hareket yapıyorum. Sınırı zorluyorum. Çok sert bir sağ virajda aracın dengesini bozuyorum. Bu sefer spin atarım derken bir kontra ve gaz tepkisiyle burun kısmı apekse dönüyor. Aynı şeyi Race modunda tüm çekiş kontrol sistemi kapalıyken yapabileceğimi sanmıyorum. Sport modu kayma imkanı tanıyor ancak oyunun kuralları dışına çıkarsanız müdahil oluyor. İşte bu yüzden mükemmel derecede bir kontrol ve güvenlik sunuyor. Fiyatı muhtemelen 100 bin TL üzerinde olacak. Bunun nedeni de motor hacminin 1618 cc olması. Bu reva mı diye soruyorum kendime. Sahip olunabilecek ama 18 cc ile cebimizden 2 katı para çıkmasına neden olan bir sistemin kurbanıyız. Yine de özel siparişle alınabiliyor. Şimdiden TopGear’ın 2013 Ödülleri için Yılın Hothatch otomobili ödülünün en büyük favorisi. Yakında Türkiye yollarında kullanacağız ve çok ilginç bir deneyime sahip olacağız.
Renault Clio 1.6T R.S. 200
1618cc, dört silindir, turbo, önden çekiş, 6 ileri otomatik EDC şanzıman, 200 bg, 240 Nm, 6.3 lt (ort) 0-100 km/s 6.7 sn, Maks. Hız 230 km/s, 1204 kg